11 Nisan 2011 Pazartesi

Yazarına isyan eden kurgusal karakter yazarına acıdı


Ben keshanedenhikayeler.blogspot.com daki seco adlı yazarın Kumar Masası-II adlı yazısında,klavyesindeki tuşlardan kelimelere dökülüp vücut bulmuş Gökhan adlı,tamamen seconun zihninin ürünü olan kurgusal bir karakterim.Lakin bir defa kelimelere dökülüp vücut bulunca ve yazıyı okuyan insanların zihin dünyalarında kendimi varedebilmeye başlayınca,seco adlı yazarın hayal dünyasının kaldıramayacağı kadar derinlikli bir karakter olduğumu idrak edip bağımsızlığımı ilan etmeye,hikayemi ele alacak yazarı seçmeye karar verdim.Yazarımı,sadece yazıyı okuyan insanlar arasından seçebilirdim,her ne kadar yazıyı okuyan insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmese de artiz,o son birayı icmicektik,kha,yeni kullanıcı adlı yazarların parlak beyinleri,engin hayal güçleri karşısında castor u tercih etmek bir hayli zamanımı aldı,zorlandım.Ancak ve ancak castor adlı yazarın bana özel ilgi göstereceğine ve üzerime titreyeceğine dair işaretler bulduktan sonra onda karar kıldım.Yukarıda isimlerini andığım yazarların kararıma saygı gösterecek kadar anlayışlı olduklarına eminim ve özellikle belirtmek isterim ki gerek yukarıda isimlerini andığım yazarlar gerekse de castor un hayata bakış açıları,dünya görüşleri,yaratıcılıkta sınır tanımayan hayal güçleri karşısında seco adlı yazarın sığ,yüzeysel zihninden doğmuş bir kurgusal karakter olmak bana koydu,kendi adıma üzüldüm,dünyaya gözlerini öksüz açmak ya da hayata 3-0 geriden başlamak gibi acı bir tecrübe oldu benim için.Bu arada-yeri gelmişken belirteyim-seco adlı yazar adayının(yazdıkları en fazla posta gazetesinde şiirlerin yayınlandığı sayfada yayınlanabilecek kadar yazar olabilir çünkü kendileri) Kumar Masası adlı yazı dizisinin devamını talep eden mesajlarınızı ısrarla 'ilham gelmiyor' ya da 'yavaş yavaş olgunlaşıyor' diye geçiştirmesinin sebebi Avrupa nın Ankara sındaki sefil yaşamıdır.Kendisi evsizdir,geceleri parkları kendisine mesken tutmuş,banklarda yatmaktadır.Kendimden biliyorum,seco nun zihnindeyken mütemadiyen kuru ekmek imgesi tarafından dövülüyordum,şaşal su imgesi tarafından aşağılanıyor,ucuz şarap imgesi tarafından hakaretlere maruz kalıyordum.Sıcak bir yatak imgesi ise tüm zihnini esir almış durumdaydı.Hikayeyi yazamıyordu çünkü tek derdi hayatta kalmak,gurbetten sağ salim Ankara adındaki çok sevdiği köyüne dönebilmekti.Sizlerden rica ediyorum,daha fazla ısrarcı taleplerinizle seco yu boğmayın,anlattığım üzere kendisi bırakın bir yazı dizisinin altından kalkabilecek durumda olmayı,düşünecek durumda bile değildir.Kendisine kurgusal bir karakter olarak ben bile acımaktayken,sizlerin de kayıtsız kalamayacağınızı düşünmekte ve ısrarlı taleplerinize son vereceğinizi bilmekteyim.Hatta mümkünse Avrupa nın Ankara sına bir somun ekmek,bir şaşal su da gönderin,sevinsin gariban.ya da siktir edin ne hali varsa görsün.Artık castor un zihninde yaşayan bir karakterim,bu yazı tek seferlik bir ayrıcalık ve castor un bana kıyağıydı.Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok: