21 Aralık 2010 Salı

17 Aralık 2010 Cuma

düzensizlik bile bi düzendir...

Madem boş konuşuyoruz benimde söyliyeceklerim var. Öncelikle tanımlamalarla başlamak istiyorum bu boş muabbete. Düzen; düzme işlemini gerçekleştiren kimse. Düzensiz; düzme işlemini gerçekleştiren kimseden mahrum olma durumu. Düzme işlemi de bildiğin sikiş, düz(doğru anlamında burda). Şimdi yerine koyalım: sikişi gerçekleştiren kimseden yoksun olmak bile bi sikiştir.

Nası yani? Bi bok ifade etmiyo işte, boş konuşmuş bunu her kim dediyse. Biraz garip kaçtı haklısınız, yetersiz zekalar için örneklendirme yapayım, çünkü örneklendirme yetersiz zekalar içinmiş(bu da ayrı bi yazı konusu). Mesela beni düzen birisi yok çok şükür yarrabbime, ben düzensizim. Benim düzensiz olmam birilerini düzüyo olmalı ki bu söz doğru olsun. Şimdi durup düşünelim; benim düzensizliğim kimi düzüyo olabilir? Burda siz direk okudunuz ama ben bi on dakika kadar düşündüm yazmadan önce, siz düşünün şimdi, bulamadım. Açıkçası benim düzensizliğimin birini düzebileceğini bile sanmıyorum. Tabi ben böyle düşünüyorum. Başkası benim düzensizliğimin düzebileceğini düşünebilir, normal kafalar farklı tıkırdıyo sonuçta.

Diyelim ki düzebiliyo, nasıl olduğunu da geçtim, ne düzebilir? Ne düzebilir sorusundan önce neyin düzülebilir olduğuna bakalım. Ya da boşverin, hepimiz biliyoruz onu geçiyorum. Onu geçerken ne düzebilir olduğunu da geçtik ama olsun onu da biliyoruz demek ki. Çok fena dağıldım bi dakika toparlıyıp bitircem. Üstü kapalı anlattım aslında açık konuşcam şimdi. Benim düzülmemi istiyen birileri var, kim olduklarını gerçekten bilmiyorum, neden olduğunu da. Ama benim düzülmüyor olmam bu insanları düzebilir diye düşündüm şimdi. Demek ki düzebilirmiş. E diyceksiniz noldu yani, yanisi şu: Böyle bi şeyi söyleyen kişi bu durumdan haberdar demek ve bu durumdan haberdar olmasının yolu düzülen olması sanırım. Yani biri beni düzmedikçe ben sürekli birilerini düzüyorum farkında olmadan. Ve bu dolaylı olarak düzdüğüm insanlar çıkıp ortaya boş konuşuyolar. Boş konuştukları için de düzülmeyi hakediyolar. Ama hakedilmeden düzülmeye başladıkları içinde mağdurlar. Mağdurlar dediğim sebepsiz yere benim düzülmemi istiyolarsa mağdurda değiller bak. Orospu çocukları sizi gidi.

11 Aralık 2010 Cumartesi

homofobikleri sikerteceğim.

dışarı çıktığım vakit suratıma çarpan soğukla irkildim.dedim hassiktir.iliklerime işleyen,kemiklerimi sızlatan, yüzümde kabız olduğum gerçeğini ele verecek bir ifadenin oluşmasına neden olan soğuğa haliyle öfkelendim.iki elimi kazağın içerisinde havaya kaldıraraktan başladım saydırmaya.şiddetini arttıran kar karşısında mesajımın yerine ulaştığı düşüncesiyle kendimi avutmaya çalışsam da coşmuştum bir kere,kendimi durduramazdım.metafiziksel zırvalıklarla vakit kaybetmektense öfkemi somut olana yöneltmeye karar verdim.kendime hedef belirlemem gerekiyordu.homofobikleri seçtim.biz ankara siyasalda devrimci montlular sert adamlarız.olası sorunların üstesinden gelebilmek için geniş ceplerimizde her daim yumurta taşırız.sağ elimi sol cebime daldırdım,kırılmış yumurtanın akının elime bulaşmasına aldırış etmedim.sol elimi sağ cebime daldırdım,yüzümde muzaffer bir eda elimde kırılmamış yumurta ile sinsi sinsi gülümsedim.o an için dünyadaki tüm kötülüklerin kaynağının homofobikler olduğuna yemin edebilirdim.lakin homofobiklerin nerede takıldığına,neye benzediklerine dair sağlam istihbarata sahip olmadığımdan bir kilitlendim,bir beş dakika boyunca olduğum yerde annesini kaybetmiş çirkin ördek yavrusu gibi bakındım,üşümüştüm de aynı zamanda,yurda dönmem gerekiyordu,hızlı hareket etmem zorunluydu.olduğum yerde gücümün yettiğince ben homoyum diye bağırdım.yanımdan geçen saçlarına ak düşmüş memur amcanın bakışlarında nefreti gördüm.elimdeki yumurtayı suratında patlatmamla amcanın yere kapaklanması çevredeki ankaralı bebelerin peşime düşmesi bir oldu.to be contiuned.

10 Aralık 2010 Cuma

evet.

kıştan nefret ediyorum, soğuktan nefret ediyorum,rüzgardan nefret ediyorum, yağmurdan nefret edioyum, kardan nefret ediyorum, ayaklarımın üşümesinden nefret ediyorum, burnumun akmasından nefret ediyorum, kulaklarımın çok üşümesinden nefret ediyorum, yoldaki su birikintilerinden nefret ediyorum, botumun içine sızan sulardan nefret ediyorum, yoldan geçen arabaların su sıçratmasından nefret ediyorum, bulutlardan nefret ediyorum, akşamdan nefret ediyorum, öksürmekten nefret ediyorum, güneşi görememekten nefret ediyorum, güneşin ısıtmamasından nefret ediyorum, götümün donmasından nefret ediyorum, dökülen yapraklardan nefret ediyorum, istanbulun kışı kaldırmayan altyapısından nefret ediyorum, montun cebinde bile üşüyen ellerimden nefret ediyorum, parmaklarım ısınsın diye ellerimin üzerine oturmaktan nefret ediyorum, soğuktan korunmak için kat kat giyinmekten nefret ediyorum, şemsiye taşımaktan nefret ediyorum, bere ve atkıdan nefret ediyorum, montun ve çantanın yağmuru yedikçe ağırlaşmasından nefret ediyorum, evden çıkmak zorunda olmaktan nefret ediyorum, eve dönmekten nefret ediyorum, senden nefret ediyorum, kendimden nefret ediyorum, şu soğuk akşamlarda yalnız uyumaktan nefret ediyorum...

9 Aralık 2010 Perşembe

17-25 yetmez bu başka birşey

naber kuşluk?
Sende vardın Sartre ı övüp 40 yaşından sonrasını bir kurşuna bağladığımızda.20 yıl daha var önümde ve daha da önemlisi 20 lik dışım çıkmayacak(25 ine kadar da çıkmayacak).neden die soranlara naçizane tavsiyem 20 lik dişlerinizle barışık olan.Herneyse biz 20 lik dişi olmayanlar "sabit" homo sapiens-sapiens den  bir az daha sapiens iz evrimin bir üst basamağındayız fakat hayat bizi ne paraya boğacak veya nede en güzel kadınları halvet için peşimize takacak.bizim bu basamaklarda onlar isteğe bağlı şeyler.evet bu arada bu basamakdakilerle seleksiyona daha yakın kesim arasındaki fark sanırım güdülenmede.hala 20lik dişi çıkmamış olup ümitlerini son yıllara taşıyan o.i nin hiçbir zaman dişleri başvermeycek ablası a.i iş hayatında parlamaya başladı ve kesinlikle bu onun seçimi genel güdülerle alakası yok çünkü neden siz biliyorsunuz.ama aramızda iş hayatında en umut verici kişilik g.ö daha yeni 20 lik dişlerini aldırdı ve burdanda anlaşılıyorki 20 lik dişi olmak o kadar kötü bişey değil yalnızca selekte olmamaya bakın.

tyler dürdane


7 Aralık 2010 Salı

devrimci montuna methiye

beni benden aldın amına koyayım devrimci montu
senin yüzünden insan içine çıkamıyorum devrimci montu
peki ya uzerindeki krep zıvığının cıkmamasına ne demeli
staylana sokayım devrimci montu.

bonus:
üşümek bir montsuz gibi tek ve hür, dolaşmak bi' deniz gezmiş gibi montla kardeş kardeş.

5 Aralık 2010 Pazar

takılmaya mı geldik amk

yöneticiliğim nerde?

kız izleyicilerimiz

belirli bir rakama ulastıktan sonra bir salona kapatıp vereceğiz "eternal" ı vereceğiz "sunshine"ı...

3 Aralık 2010 Cuma

böyle insanlar var lan.

"Tatlı şeyler yemeyi çok seviyorum. Daima 55 kiloyum ama hep bir şeyler yiyorum. Karşıyakalıyım. Beni seven ve güldüren insanları çok severim, çifte standart uygularım hatta onlara. Yaz aylarını çok severim, yazlarım çok güzel geçer. Teşekkür edip dururum, her şeye, her şey için. Sonra da hayatım çok güzel olur."

bu ne lan?! eğer boyle bi izleyicimiz olursa onu ya sikeceğim, ya da uzaklaştıracağım burdan. sevgili okurlar aklınızda bulunsun eger bu gibi düşüncelerle kapıma gelirseniz bilin ki cok buyuk yanlıslardasınız. çok sinirlendim amına koyayim.

senin yaşadığın gezegeni, içinde bulunduğun uzay-zaman düzlemini, hayatı algılayış biçimini, düşünce dünyanı, gece yastığa başını koyduğunda kafandan geçenleri, çöplüğe dönmüş vicdanını, an itibariyle içinde bulunduğun halet-i ruhiyeyi, bugüne kadar tanıdığın tüm insanlarla yaşadığın her şeyi, ağzından çıkmış ve çıkacak tüm cümleleri, gerçekliğe anlam verme çabanda feyz aldığın tüm kişileri, terasta tuttuğun çiçeklerini, banyodaki işlemeli havlularını ve o kıllı, o büzüşük, o işe yaramaz tenasül organını...

... neyse be. sinirim geçti. yavşak.

[c=65]son nefesine kadar hiçbir ortamda siklenmemeye mahkum adam[/c]

-bence okan bayülgen çok zeki ama aynı zamanda sivri dilli. seyircilerini aşağılıyor. o programdaki telefon aramalarının hepsi kurmaca, kendi adamlarına arattığını düşünüyorum. yoksa kimse o kadar lafı kaldırmaz.
- system of a down ın amerikadaki konserlerinin kapısında köpekler ve türkler giremez diye afiş asılıyomuş.
-bence ahmet kaya ölmedi.
bir de maykrofon staylası yapabilen adamlar.

attribution' ı nasıl silcem

valla amınakoycam bülent başkan! camı çerçeveyi de indiricem ama indiremiyorum. sdfds salak salak durmasın altta öyle. amcığın çocuğu bi template yaptı diye artistlik yaratmasın. gevşek herif.

uzaklasim

selam kusluk

Alpist uzaklasimlara senle tanik olmustuk epey gecti uzerinden.kusluk ben okuyamiyorum.okumak su kosullarda benim icin zor bir ugras hani kolay gecilen bolumler olarak bize anlatilanlarda da okuyamam.cunku icine girdikce uzaklara dusmek gibi bir durum icindeyim.bir an once alpi arama istegi var icimde.ayrica patolar messiler aldi basini.onun disinda kusluk seninle paylastigim bosvermislikler yanlismis hani sende kanma ozenme.okuyamamam gercegi de sanirim somut kosullardan kaynaklaniyor ve bu durumlardan siyrilmak icin bir takim sorumluluklar almam gerekiyor.ayrica paltoma guvenim tam .saglicakla kal

2 Aralık 2010 Perşembe

tekrarlar nerde kuşluk

selam kuşluk

Harun'u canı gönülden dinlerken,kuşların bize nereye çömeleceğimizi öğrettiğine tanık olan yersin.Seviyorum seni  kuşluk.herneyse geçenlerde bir palto aldım ve paltosuz geçen günlerim adına üzülüyorum adeta bir paltolu olarak doğmuşum.birlikte alışverişe çıkıyoruz turluyoruz okula fln gidiyoruz.biz paltolular sert adamlarız.geçen gece her ne kadar  mourinhoya sinirim bozulsada o bana ödemeli atmaktan çekinmedi ve özeleştiri verdi.biz paltolular birbirimizi tutarız.bizle takılacaksanız sert olmalısınız ve epey çalışmalısınız.bunun dışında çok sıkılyorum.orkun bayramda yaptığımız playlisti daha yeni değiştirdim anla.

22 Kasım 2010 Pazartesi

"kuşluk iyidir" ne ki lan?

Aslinda ben de isterdim nebileyim boyle latince felan bir adresimiz olsun, herkesin felegi sassin, insanlar o kadar karizmatik bulsunlar ki, girmeye bile cekinsinler. her istenilenin gerceklesmedigi gercegini burada tekrar hatirlatan adam olmak istemiyorum, ama oyle lan, inan ki.

peki burda ne mi yapicaz? ülkeyi kurtaricaz orospu evlatları.bi' yadirgamayin olm, zaten cok uzun zamandan beri aklımızda olan bu projeyi yavastan halka açıyoruz. bi' takım fedakarlıklar yapılmadı değil tabi. geceler gündüze katıldı falan.