21 Ocak 2011 Cuma

post-modern bir insanın yurdum insanı tadında dramı


facebookta girdiği iletiler beklentilerin altında beğenilen,beklenildiği kadar layklanmayan yurdum insanı gregor samsa ya,raskolnikova dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyaymış.eğer bir gün kendinizi sıcak yatağınızda dev bir hamam böceğine dönüşmüş olarak bulur yahut yaşlı bir rehinciyi öldürme planları yaparken yakalarsanız anlayın ki önceki gün facebook a girdiğiniz ileti beğenilmemiş,beklentilerinizin altında layklanmış,sizi hüsrana uğratmıştır.bu durumun farkında olanlar,bu farkındalıkla yaşayanlar kendilerini psikolojik olarak yıkıma sürükleyen bu sorunun üstesinden gelme,normale dönme konusunda diğerlerine nazaran daha olumlu tepkiler verebiliyorlarmış.işte bu gerçekten bihaber ankaralı kardeşlerimin durumunu kendime sorun etmiş lakin türlü girişimlerimden sonuç alamamış olarak kara kara düşünürken,bu gerçekle aydınlanı aydınlanıverdim.ankaralı kardeşlerimin sorunlarının bu bağlamda değerlendirilmesi,ele alınması,tıbbi olarak analiz edilmesi gerektiğinde karar kıldım.biliyorsunuz ki yeni yazı dizisi keshanedenhikayeler.blogspot.com izleyicileri ve yazarları tarafından pek tutulmayan,yerleri falan sillere maruz kalan kardeşim petro insanların düşüncelerini okuyabildiğini iddia ederek bizleri şaşırtmış,dumura uğratmıştı.kendi hikayelerine, kurguladıklarına kendisini inandırmak ve bunları geçmişine eklemleyebilmek konusunda sıradışı bir yeteneğe sahip olduğu konusunda hemfikir olduğumuz kardeşimizin durumunu başlangıçta pek ciddiye almadığımı,gülüp geçtiğimi itiraf etmeliyim.bu itiraf durumun geldiği noktayı gözönünde bulundurduğumda vicdanımı tornovida gibi deşmekte,sızlatmaktadır kuşluk.pişmanlıkların,keşkelerin esiri olmuş durumdayım.neden mi?ankara da ki son günümde,ist a dönme düşüncesiyle kendimden geçmiş bir vaziyette bavulumu hazırlamak için okuldan çıkıp yola koyuldum.ankara dan ayrılacak olmanın,ankara da yaşamak zorunda kalan istanbullular üzerindeki tesiri bir başkadır.tipik bir pollyannacıya dönüşüverdim,suratıma geniş ve yavşak bir gülümsemenin yapışması ve sert adam imajımın yerle bir olması aynı ana denk düşer.yanlışlıkla girmiş bulunduğum ıssız,kasvetli sokak bile suratıma yapışıp kalan yavşak gülümsemeyi silememişken terkedilmiş,evsizlerin kendilerine mesken ettiği bir harabeyi değil de,harabenin duvarları önündeki insanı görünce normale dönebildim.normale döndüğüm an suratımda gerilen kasların gevşemesi için bir müddet bekledim,akabinde bir sigara yakıp harabenin duvarları önündeki insanı seyre koyuldum.sol elinde yumurta poşetine özenle yerleştirilmiş balisi,sağ elinde muhtemelen bir ilkokul öğrencisinden arka cebindeki bıçağı çekip tehdit ederek aldığı bir tebeşir vardı.çocuktan tebeşiri aldıktan sonra çocuğa tekme tokat dalıp,kafa göz girmeyi de ihmal etmemiştir muhtemelen.kaç gündür oradaydı,nasıl ve neden düşmüştü bu kadar?üzerinde bulunduğu kaldırımın yanında birikmiş şekilli bok tabakasından anladığım kadarıyla bir haftadan uzun bir süre sokaklarda sürtüyor olmalıydı.sonra götünde birikmiş,bacaklarından akan,paçalarından taşan boku görmemle bir haftadan bayağı uzun bir süre sokaklarda sürttüğünü anladım.cinsel uzvu pantolonunun fermuarlarından sarkmış,sürekli dikili bir vaziyette(dikili olduğunu anlamamın zaman aldığını belirtmeliyim.),ihtiyacı geldikçe işiyor,zaman zaman kendiliğinden attırıveriyordu.kafasını sağa sola çevirip ardından aşağı yukarı baktıktan sonra garip garip söylendi ya da daha doğru bir ifadeyle çemkirdi,ne dediği anlaşılmıyordu çünkü.sol elindeki balisini özenle çektikten sonra sağ elindeki tebeşirle bir şeyler çiziktirmeye,karalamaya,yazmaya koyuldu.harabenin duvarları isa,musa,mına koyayım,beni sik gibi belki kendi başına anlamı olabilecek ama biraraya gelince kesinlikle anlamdan yoksun olan kelimeler,tümcelerle doluydu.yanına usulca yaklaştım,gözlerim dolmuştu,ağlamaklı bir ses tonuyla petro dedim.bana döndü,gerçekten oydu.beni tanıyamadı elbette,zaten petro dediğimde de dönüp bakmamıştı,bana dönmesi için ensesine bir şaplak atmıştım,bu nedenle öfkeli bir biçimde çemkirmeye başladı.çemkirdikçe öfkesi şiddetleniyor daha bir hiddetli çemkirmeye devam ediyordu.belli bir süre sonra hızını alamamış olacak ki suratıma tükürdü.zaten deli petro kardeşimin düşmüş halinden sarsılmış olan ben bu tükürükle kendimi bir anlığına kaybetmiş olacağım ki alnının tam ortasına balgamı yapıştırdım.arka cebindeki bıçağı çekip paçalarından boklar yollara dökülür,cinsel uzvu açık havada salım salım salınır bir vaziyette peşime düştü.kaçtım tabii.ne yapabilirdim ki kuşluk?bir evsize hele ki bu evsiz kardeşim bellediğim bir insansa ve elinde bir bıçakla peşime düşmüşse ne yapabilirdim?kaçtım ve bavulumu hazırlayıp istanbul a döndüm.işte böyle be kuşluk.petro kardeşimi nitelemek için kullandığımız deli sıfatı mecazi anlamından sıyrılarak bir gerçeklik olarak karşıma dikildi.deli petro gerçekten delirdi.ve ben çaresizim,acı içerisinde kıvranmaktayım,belki öncesinde yardım edebilirdim diye.ankara ya gittiğimde gözlemlemiştim ne durumda olduğunu.yoğun bir libido patlaması yaşayan,her girişimi başarısızlıkla sonuçlanan,besl maceraları taşak kokusunun sarmaladığı sosis partilerinden ibaret olan bir petro vardı ve aynı petro bunların üstesinden yazarak ve dürümleri toplayarak gelmeye çalışıyordu,kendisini facebookta girdiği iletiler üzerinden var eden insanlar gibi,blogtaki yazıları üzerinden var etmeye karar vermişti,aslında başlangıçta her şey iyi de gidiyordu,yazıları dürümlere boğuluyor,popisi çoğu zaman tavan yapıyordu.gelgelelim ki dürümler kesilip yerlerini yerleri falan sillere terkettiğinde önlenemez yıkım başladı.kendisi sert bir insan da değildi ki benim gibi,gevşek bir herifti,bu nedenle yazı dizisi beğenilmediğinde gardı hemen düştü ve ben,böylesi bir insanlık dramının üstesinden gelmeye çalışmaktayım şu an kuşluk.aşk böcüğü,sevgi pıtırcığı,üzerimden dürümlerin .mına koyan,manitacı,züppe diğer kardeşime gelince...

2 yorum:

petro... dedi ki...

cevabımı keşhanede veriyorum.
lafımı ortaya gorum alan alır almayan odasına gider ve ağlar...

random harfler dedi ki...

gökhan diyo ki alp, gökhan sana bi' takım laflar hazırladım, onları üzerine al, almamazlık etme.